This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.This theme is Bloggerized by Lasantha Bandara - Premiumbloggertemplates.com.

Header Ads


TOPlist zayiflama Site istatistikleri

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Gebelik Öncesi Neler Yapılmalıdır.?

Gebelik bayanlar için hem güzel hem de zorlu bir dönemdir. Bebeğin organları gebeliğin ilk dört haftasında oluşur. Anne adayları gebe kalmadan önce hem kendileri hem de bebekleri için bazı tedbirler almalıdır. Peki neler yapılmalıdır?

* Her gün düzenli olarak folik asit alın. Folik asit bebeğin omurilik ve beyin gelişiminde oldukça önemlidir. Omurilik ve beyin ilk ayda geliştiği için folik asit bebeğini için önemlidir. Folik asidi multivitamin şeklinde alacaksanız, içeriğinde 400 mcg folik asit bulunmasına dikkat edin.

Eğer doğal yollardan almak isterseniz portakal,mandalina, greyfurt gibi narenciye ürünlerinde, kavun, karpuz, fasülye, brokoli ve ıspanak gibi yeşil sebzeler, fındık, karaciğerde bulunur.
* Hamilelik öncesinde tam bir kontrolden geçin. Böyle bir kontrolde gerekli tetkiklerin yapılır ve alınması gereken önlemler varsa alınır. Bu da sizin rahat bir gebelik geçirmenizde yardımcı olur.

* Sağlıklı beslenme tüm bireyler için önemlidir.Ancak hamilelik döneminde beslenmeye daha fazla dikkat edilmeli. fazla kikolar varsa verilmeli. Egzersiz yapılmalı. Aşırı yağlı ve şekerli gıdalardan ve kafeinden uzak durun.
* Sigara içiyorsanız gebelik öncesinde bırakın. Sigara bebeğin gelişimini yavaşlatır, olumsuz etkiler yaratabilir. Bu yüzden sigara gebelik öncesinde mutlaka bırakılmalıdır.
* Alkolden uzak durun. Alkol başta düşük olmak üzere başka rahatsızlıklara da sebep olabilir.
* Stres gebelik için olumsuz bir etkendir. Olabilidiğince sizi rahatlatacak aktivitelerde bulunun. Stres doğum sonrasında bebeğinizi de olumsuz etkiler.
* Ailenizde kalıtsal bir hastalık varsa doktorunuza mutlaka bildirin.
* Kimyasallardan uzak durun.

29 Temmuz 2010 Perşembe

Ergenlik Döneminde Kıskançlık

15-18 yaşları arasındaki kızlar kolayca severler ve nefret ederler. Beğenilen yanları ve başarıları ile sivrilen, öğretmenlerinin, kız arkadaşlarının yakınlığını kazanan kızları çekemezler. Onu önemsizleştirmeye, küçük göstermeye çalışırlar. Onunla uğraşırlar. Onu zor durumlara düşürebilecek şakalar yaparlar Takılırlar Alay ederler. Onu takibe alırlar. Derslerde onun sevdiği ve sevgisini kazandığı öğretmenin karşılıklı davranışlarını gözlemlerler.

Özellikle, erkek öğretmenlerle onlar tararından beğenilen, sevilen arkadaşları arasındaki münasebetlerle fazla ilgilenirler. Bu münasebetleri, iki tarafı da küçük düşürecek, zor duruma sokacak bir şekilde değerlendirirler. Kız arkadaşlarını öğretmenine aşık olmakla suçlandırırlar. Erkek öğretmenlerini de öğrencisine gönül vermekle ayıplarlar. Kendi aralarında onlarla eğlenirler. Onların bakışlarına, sözlerine, çeşitli anlamlar verirler.

Kız arkadaşların her hareketini, değişik giyinmesini onda aradıkları ve yarattıkları duygunun etkilerini bulmaya uğraşırlar. Ona iftira ederler. Onu, kendisini seven ve sevdiği öğretmenden, ya da öğretmenlerden uzaklaştırmaya, soğutmaya çalışırlar. Öğretmenlerinin gözünden düşürmeye çaba gösterirler. Çoğu zaman bu işte başarıya ulaşırlar.

Gerçekten, sırf üstünlüğü ve başarılı olması yüzünden, öğretmenleri, yöneticiler tarafından beğenilen, sayılan kızlar arkadaşlarının baskılarından, kıskançlık nedeniyle yarattıkları sıkıntılı, gergin yaşam biçiminden kurtulmak için kendilerini seven öğretmenlere karşı tutumlarını değiştirmek, soğuk davranmak zorunluğunu duyarlar. Derslerle eskisi gibi ilgilenmezler. Sorulan soruları, çok iyi bildikleri halde cevaplandırmazlar.

Giyinmelerine eskisi gibi önem vermezler, işin gerçek mahiyetini bilmeyen öğretmenler bu değişikliği anlayamazlar. Gerçek nedenlerle ilgisi bulunmayan izah şekillerini ararlar. Öğrencilerinin sağlık durumundan endişe ederler. Onun kendilerine kırıldığını, küstüğünü sanırlar. Aile durumunda bazı önemli değişiklikler olduğunu düşünürler.

Onu yanlarına çağırırlar. Konuşurlar. Eskisinden farklı, soğuk biriyle karşılaşırlar. Üzülürler. Sinirlenirler. Onun kendilerinden soğuduğuna inanırlar. Onunla ilgilenmekten, onu eskisi gibi, iyi, örnek bir öğrenci olarak tamamladıktan vazgeçerler. Onu çekemiyenlerin isteklerini gerçekleştirirler.

Ergen kızlar arasındaki kıskançlık daha da ileri gidebilir ve tehlikeli olabilir.
Kızlar vardır. En çok sevdikleri kız arkadaşlarının beğendikleri bir özelliğini kıskanırlar. Onların sevinmelerine tahammül edemezler, Karşılaştıkları zorlukları, felaketleri görünce sevinç duyarlar. Bu halin en tipik ve acıklı örneğini bir kız vermiştir. Duygulu ve normal olan bu kız yeni ölen bir kız arkadaşının mezarı üstünde şarkı söyleyerek dans ederken görülmüştür. Yalnız bu durumun ortak bilinç altı ile de ilgili bulunması ihtimali düşünülebilir.

Özellikle, kendilerini çirkin bulan, beğenmiyen, değer eksikliğine inanan genç kızlar aşırı derecede kıskanç olurlar. Güzellikleriyle beğenilen kız arkadaşlarını fazla kıskanırlar. Onları görmek istemezler. Onların bulundukları yerlere gitmekten kaçınırlar. Giyinişlerini çekemezler. Kusurlu bulmaya uğraşırlar. Onlardan ve onlara yakınlık gösterenlerden nefret ederler. Onları gözden düşürmek için her çareye baş vururlar. Başarılı görmeğe dayanamazlar. Derslerde zor durumlara düşürmeye çalışırlar. Rahatsız edecek şekilde hareket ederler.

ERGEN KIZLAR VE ERGEN KIZLARLA ERKEKLER ARASINDAKİ MÜNASEBETLER

Genç kızlar, bir arada, mesela sınıfta, okul bahçesinde bulundukları zamanlarda, arada sırada, ya da sık sık birbirlerine sarılırlar. Kollarını birbirlerinin bellerine dolarlar. Birbirlerinin ellerinden tutarlar. Karşılıklı olarak duydukları yakınlığı çeşitli şekillerde belirtirler.

Ergen kızlar arasındaki münasebetler daha öncekilere benzemezler. Önergenlik ve erinlik çağındaki kızlar arasındaki münasebetler daha ziyade sırları paylaşmak amacıyla kuruluyordu. Ergen kızlar artık bu çeşit münasebetleri yeterli bulmamaktadırlar.

Karşı cins yakınlığı tam bir kadınlık yeteneği haline gelmeden önce ortaya çıkan kuvvetli cinsel arzunun baskısı, zorlaması kızlar arasındaki münasebetlere cinsel bir mahiyet verir. Genç kızın yaşıtı, çağdaşı ile kurduğu münasebet daha karışık olur. Bu münasebet aşikar bir cinsel anlam taşır. Yalnız bu Platonik bir münasebet şeklidir. Birbirleriyle dost olan ergen kızlar bazan birdenbire birbirlerinden ayrılırlar. Uzaklaşırlar. Bu durum, ilk bakışta nedensiz gibi görünür. Birbirlerine çok bağlı bilinen kızların bu ani ayrılışları başkalarını şaşırtır.

Genel olarak, iki taraf üzerinde de büyük etkiler yapan, iki tarafın, özellikle, terkedilen kızın fazla üzülmesine yol açan bu ayrılmanın en önemli nedenlerinden biri de onlar arasında kurulan münasebetlerin cinsel bir karakter taşımalarıdır. Her iki kızın da üzüntü, endişe, korku duymasına yol açan bu karakter münasebetlerin kesilmesinde önemli bir rol oynar. Kesilen münasebetler ızdırap veren yalnızlık duygusunu yaratırlar.

Ergen kızın duyduğu sevicilik bir çok hallerde, kız arkadaşlarına değil, başka kadınlara yönelebilir. Bunun sonucu olarak, bağlılık olağan üstü bir tutku şeklini alabilir. Bir kadının erkeğe karşı duyabileceği yakınlığın sınırını kat kat aşabilir.
Bir genç kız kendi yaşındaki bir başka kıza, kadın öğretmenlerinden birine karşı duyduğu büyük bir yakınlıktan, hayranlıktan sonra, cinsel içgüdünün zorlamasıyla, genel olarak, yanma yaklaşamayacağı yetişkin bir kadına iyice bağlanabilir. Bağlandığı bu kadını pek iyi tanımayabilir. Bu, onun bu kadına karşı ızdıraplı ve ihtiraslı bir yakınlığın özelliklerini taşıyan bir bağlılık duymasını önleyemez.

Ergenlikte meydana gelen bu çeşit bağlılık ile anneye karşı duyulan sevgi arasında bir münasebet vardır. Anne için duyulan bağlılığın başka bir şekli de diğer zamanlarda karşı cins ya-kınlığı gibi görünen bir gelişmede ortaya çıkar. Burada anne ile baba yerlerini değiştirirler. Buna rağmen münasebetin çocukluk şekli kaybolmaz.

Ergenlik çağma yeniden ulaşan kızlar aşkı yaşamın en önemli bir problemi gibi düşünürler. Kızlar, 12, 13 yaşlarında da, birbirlerine karşı yakınlık duyarlar. Yalnız bu yakınlıklar erinlik çağında fazlalaşırlar. Önem kazanırlar.
Kızlar vardır. 14-15 yaşında bazı kız arkadaşlarına karşı büyük bir yakınlık duyarlar. Bu yakınlığı daha ziyade kendilerinden yaşlı kızlara yöneltirler. Karşılık gördükleri zaman fazla sevinirler. Kimileri, onların kendilerine yazdıkları mektupları uzun zaman saklarlar ve tekrar tekrar okurlar. Kimileri de, tersine olarak, kendilerini arzulanan kimseler olarak görünce üzülürler. Acı duyarlar.

Yaş bakımından birbirlerinden farklı olan kızlar arasında meydana gelen yakınlıklarda, ilk teşebbüs, genel olarak, daha yaşlı kızlar tarafından yapılmaktadır. Büyük kızların, kendilerinden küçük ve mesela, henüz 12, 14 yaşında bulunan kızlara karşı duydukları yakınlıkta bazan annelik duygusu da rol oynamaktadır. Kadınlar hiç bir zaman bu duygunun etkilerinden büsbütün uzak kalamazlar.

Yatılı okullarda yakınlık bazan acuna ile başlar. Bu çeşit okula başlayan kızlardan bir kısmı sıkılırlar. Yerlerine alışamazlar. Isınamazlar. Evlerini ararlar. Bu gibi hallerde, eski öğrenciler onlara acırlar. Onları avutmaya çalışırlar. Bu acıma ile başlayan yakınlık yavaş yavaş gerçek bir sevgi halini alabilir.

Burada yaş farkı fazla önemli değildir. Böyle bir duyguyu duyan ergen kız için önemli olan şey görünüşü ve karakteri iç yaşamına uyan birini daima yanı başında görmektir.
Yatık okullar bu çeşit yakınlıkların meydana gelmelerine elverişlidirler. Yatılı öğrencilerin dış dünya ile münasebetleri zayıf olduğu ölçüde birbirlerine yaklaşmak arzuları kuvvetlenir. Sosyal yaşamın geliştiği yerlerde ise kızlar arasındaki münasebetler önemlerini kaybederler.

Sosyal faaliyetler genç kızları meşgul ederler. Onların kendi kendilerine iç yaşamlarıyla baş başa kalmalarını önlerler. Sevmek ihtiyaçlarının başka bir anlam kazanmalarına, üstün amaçlara yönelmelerine yardım ederler. Ergen kızların hem hoşlarına giden hem de korkmalarına yol açan yeni heyecanlardan uzak kalmalarını sağlarlar.
Bununla beraber, ergen kızlar arkadaşlarında somutlaşmış arzularının hayalini gördükleri takdirde yakınlıklar önemli bir hal alırlar.

Bütün insan yaşamında olduğu gibi burada da sevgi sevene göre bir değer kazanır. Bir ergen kız için, dostunun, dost kız arkadaşının kendisiyle ilgili düşüncesi, yakınlığı, vücut ve ruh yapısının gelişmesi süresince, sadece bir destek rolünü 03′nar. Muhayyile, iç kaynaşmaları bilincin aydınlığına yansıttığı geçici hallerden bazılarını saptamak için bu desteğin yardımını

8 Haziran 2010 Salı

Yürüyüş Yapmanın Faydaları

Yürüyüş yapmak, mükemmel ve kolay bir egzersiz türüdür.Özellikle çok aktif bir kimse değilseniz bir egzersiz programına başlamanın en iyi yolu yürüyüştür. Bu sporun bazı avantajlarına bir göz atalım:

Nasıl yürüneceğini zaten biliyorsunuz. Bu sporu yapmak için özel bir beceriye sahip olmanız ya da pahalı aletler kullanmanız gerekmez. Bütün ihtiyacınız, bir çift pamuklu çorap ve ayağınıza iyi uyan, bir çift, destek işlevine sahip ayakkabıdır.

Bir alışveriş merkezinde, bir parkta ve eviniz çevresinde olmak üzere bu sporu herhangi bir yerde yapabilirsiniz.

Yürüyüş sporu herhangi bir zamanda yapılabilir. Örneğin evinizde veya işyerinizde asansör yerine merdivenleri kullanarak, arabanızı biraz uzağa parkederek yürüyüşü, her zaman yaptığınız günlük işler arasına sokabilirsiniz.

Yürüyüş yapmak, rahatlatıcı bir sosyal aktivite olabilir. Grup halinde yürüyüş yaparken yanınızdakilere arkadaşlık edebilir, konuşabilirsiniz.

Ayak bakımının önemli bir öğesi olarak hergün aşağıdaki programa göre egzersiz yapmanız önerilir.

Başlangıç pozisyonu:

Dik vaziyette bir sandalyede oturun (sırtınızı arkaya dayamayın)

Egzersiz 1 (10 defa)

1-İki ayağınızın parmak uçlarını içe doğru kıvırarak yere basın ve 2-Tekrar yukarı kaldırın. .

Egzersiz 2 (10 defa)

1-Topuğunuz yere basarak,

ayak parmaklarınızı havaya kaldırın

2-Sonra parmaklarınıza basarak topuğunuzu kaldırın ve tekrarlayın.

Egzersiz 3 (10 defa)

1-Topuğunuz yere basarak, ayak parmaklarınızı havaya kaldırın

2-Ayaklannızı mafsal kemiğiniz üzerinde dışarıya doğru döndürün

3-Ayağınızia yere basın ve orta noktaya dönün.

Egzersiz 4 (10 defa)

1-Parmaklarınıza basarak topuğunuzu kaldırın 2-Topuğunuzu dışa döndürün

3-Topuğunuzla yere basın ve orta noktaya dönün.

Egzersiz 5 (10 defa)

1-Dizinizi hafif kaldırın 2-Bacağınızı uzatın 3-Ayağınızı uzatın 4-Ayağınızı tekrar indirin, sırasıyla sol/sağ olarak.

Egzersiz 6 (her bacak 10 defa)

1-Bacağınızı uzatın

2-Bacağınızı uzatılmış

vaziyette yukarıya doğru

kaldırın

3-Ayak ucunuzu burun

hizasına kadar kaldırın

4-Topuğunuzu yere indirin.

Egzersiz 7 (10 defa)

1 -Bir önceki egzersizin aynısı uygulanacak, yalnız bu sefer aynı anda iki bacakla birlikte.

Egzersiz 8 (10 defa)

1-Her iki bacağınızı uzatılmış vaziyette havada tutun. 2-Ayaklarınızı mafsal kemiğinizi kullanarak uzatın ve bükün

Egzersiz 9 (her bacak 10 defa)

1-Bacağınızı uzatılmış vaziyette yukarıya doğru kaldırın

2-Ayağınızın mafsal kemiği

ile yuvarlak daireler çizin

3-Ayağınızla havada rakamlar yazın.

Tahıl Rejimi

TAHIL REJİMİ

Aşırı kilolarınızdan şikayetçi iseniz ve bunun yanında migren, bağırsak bozukluğunuz ve mide ağrısından şikayetçi iseniz size harika bir rejimden bahsetmek isteriz. Bu rejim sayesinde üç hafta içinde 10 -12 kg vermek mümkün, ancak düzenli uyulması şartıyla.

Bu sistemin özü tahıl ağırlıklı olup tahılın kulanılmadan önce evde iyice öğütülmüş olması esasına dayanmaktadır. Öğütülmüş bu tahıl buğday, çavdar veya arpa taze sebze meyve ile karşılaştırılarak sabah – öğle – akşam üç öğün olmak üzere esinlikle aksatılmadan yenilmelidir.

Sistem şöyle işlemektedir: Sabah, bir çay bardağı (yaklaşık 50-60 gr) tahıl (mümkünse el değirmeninde öğütülmüş olacak) bir buçuk su barağı (yaklaşık 1/4 litre) su ile yaklaşık 6-7 dakika kadar haşlandıktan sonra bulamaç haline gelmesini müteakip kuru üzüm, bal, muz, ay çiçeği veya kabak çekirdeği ile karıştırdıktan sonra soğuyana kadar bekletin ve ılık olarak yemeye gayret edin. Kuru üzüm yerine kuru erik veya kayısıda yiyebilirsiniz.

Öğlenleri, yeşil yapraklı sebzeleri, rendelenmiş havucu, domatesi, maydanozu veya dere otunu, soğanı, zeytinyağı, limon karışımı ile yiyip bir tabak mercimek çorbasını için.

Akşamları, öncelikle bol salata yiyerek yemeğe başlayın. Açlığınız yatışacağı gibi bağırsaklarınız da harekete geçecektir. Daha sonra yine bir tahıl çorbası ve biraz meyve ile akşam menünüzü tamamlayın.

İlk hafta sonunda gaz şikayetiniz olacak ancak bu takdirde bir çorba kaşığı keten bitkisi tohumlarını bir bardak suda birkaç dakika kaynattıktan sonra süzüp suyundan bir bardak ılık olarakiçmelisiniz.

Ancak gaz şikayetiniz ikinci hafta geçecek ve migreninizden kurtulduğunuz gibi yağlarınızın erimeye başladığını görecek, üçüncü haftanın sonunda mide ağrılarınızın, şikayetlerinizin son bulduğunu ve sinir sisteminizin çok daha iyi olduğunu hissedeceksiniz.

Nefis Bir Zayıflama Rejimi

NEFİS BİR ZAYIFLAMA REJİMİ

İşte size on beş günlük bir zayıflama rejimi… Kahvaltılarınız her sabah aynı yiyecekler yenilmek kaydı ile;

KAHVALTI:
1 dilim çavdar veya kepekli ekmek, sigara paketinin yarısı kadar az tuzlu peynir, çay veya kahve şekersiz olarak.

PAZARTESİ: Öğle: 5 dilim domates, bir bardak süt (tok tutar).

Akşam: yarım porsiyon piliç ve salata (ekmek yok).

SALI: Öğle: 5 dilim domates, bir bardak süt.

Akşam: bir porsiyon et yemeği veya ızgara ve salata.

ÇARŞAMBA: Öğle: 3 yumurta, bir domates, bir bardak süt.
Akşam: iki balık (yağsız tavada), salata. ‘

PERŞEMBE:
Öğle: 200 gr dil veya beyin, 5 dilim domates.
Akşam: ızgara et (yağsız tavada), salata.

CUMA: Öğle: 100 gr peynir, bir dilim çavdar ekmeği, salatalık.
Akşam: iki balık (yağsız tavada), salata.

CUMARTESİ: Öğle: sosisli veya salamlı yumurta, salata.
Akşam; bir porsiyon et yemeği, salata.

PAZAR: Öğle: beyin veya dil söğüş, salata.

PAZARTESİ: Öğle: bir küçük yoğurt, bir dilim esmer ekmek.
Akşam: yağsız tavada kıymalı yumurta, salata.

SALI: Öğle; bir küçük yoğurt, bir dilim esmer ekmek.
Akşam: kıymalı yoğurtlu semizotu veya ıspanak.

ÇARŞAMBA: Öğle: 200 gr sosis veya salam yağsız tavada, salata.
Akşam: biber,lahana,kabak veya patlıcan dolma.

PERŞEMBE: Öğle: 100 gr peynir, bir dilim esmer ekmek ve salata.
Akşam: bir porsiyon sebze yemeği.

CUMA: Öğle: 1 dilim esmer ekmek, domates, salatalık birer adet.
Akşam: İki balık (yağsız tavada), salata.

CUMARTESİ: Öğle: iki adet yağsız tavada yumurta, salata.
Akşam: ızgara et (yağsız tavada), salata.

PAZAR:Öğle: balık bir adet (yağsız tavada), salata, meyve suyu.
Akşam: et yemeği bir porsiyon ve salata.

Her gün aklınıza geldikçe yarım kiloyu geçmemek şartıyla meyve yiyin.

Zayıflarken Nelere Dikkat Edilmeli

ZAYIFLARKEN

Zayıflamak için oruç tutar gibi aç kalmayın, çünkü zayıflamak için bedenin tamamiyle aç kalması metabolik dengenin bozulmasına vücuttan bazı madensel tuzların kaybına yol açarak ciddi sonuçlara, örneğin sürekli iştahsızlık gibi durumlara yol açabilir.

Ancak şişman olanlar içinde şu soru önemlidir. Şişmanlıkları vücuttaki yağ fazlasından mı yoksa vücudun zehirlenmesinden meydana gelen rahatsızlıktan dolayı mı bir şişme olduğu çok önemlidir. Öncelikle bu durumun tesbiti gerekli.

Biz aşırı miktarda su ve sıvı maddeler alarak zayıflama rejimine girenleri eğer kronik yani zaman zaman tekrarlayan bir şişmanlık, kilo alma durumları olan hastalar için uygun görebiliriz.

Sonuç olarak şişmanlıktan şikayetçi olanlar hekime muayene olurken şişmanlıklarının vücuttaki bir rahatsızlığın meydana getirdiği toksik etkiden mi Hormonal dengenin (İç salgı bezlerinin) düzenli çalışamamasından dolayı mı, yoksa fazla yemek yeme alışkanlığından mı meydana geldiğinin tesbiti öncelikle gerekir.

Soğuk Algınlığı

SOĞUK ALGINLIĞI (ÜSTSOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU)

Semptomlar: Burun akıntısı (akıntı önce suludur, sonra koyulaşır ve sarı veya yeşil renk alır), burunda tıkanıklık, hapşırma, ateş (özellikle de çocuklarda), bazen boğaz kaşıntısı ya da şişmesi, kum öksürük (geceleri kötüleşir), yorgunluk, iştah kaybı.

Bunların çoğu gerçek semptomlar değildir. Bunlar, bağışıklık sisteminin verdiği yanıtın bir parçası ve vücudun hastalıklara (bu durumda soğuk algınlığı virüsü) karşı korunma mekanizmasıdır.

Mevsim Her zaman olabilir ancak en sık sonbaharla ilkbahar arasında görülür.

Etken: Hemen her zaman virüs. Soğuk algınlığına 200′den fazla virüsün yol açtığı biliniyor (rinovirüs, parainfluenza virüs ve solunumsal sinsityal virüs) ve 1500 kadar virüs veya virüs kombinasyonunun soğuk algınlığına neden olduğu sanılmaktadır.

Çocukların daha önce geçirdikleri enfeksiyonlar sayesinde bu virüslere karşı bağışıklık geliştirme olasılıkları düşük olduğundan soğuk algınlığına ileri derecede yatkındırlar. Genel kanının aksine kışın şapka giymemek, ayakların ıslak kalması, cereyanda kalmak soğuk algınlığına neden olmaz.

Bulaşma yolu. En yaygın olarak elden ele bulaşma görülür (soğuk algınlığı olan çocuk eliyle burnunu siler, daha sonra oyun grubundaki bir arkadaşının elini tutar; bu arkadaşı eliyle gözünü ovuşturur ve enfeksiyon bulaşır).

Ayrıca hapşırık veya öksürükten yayılan damlacıklarla da bulaşma olur; ya da enfekte kişinin oyuncak gibi bir objeye saçılan tükürük damlacıkları ıslak olduğu sürece bulaştırıcıdır. Kuluçka süresi 1-4 gündür. Soğuk algınlığı semptomlar ortaya çıkmadan 1 -2 gün önce bulaşır; burun akıntısı geçtikten sonra bulaşma da azalır.

Süre: Genelde 7-10 gün sürer (3. gün en kötü gündür) fakat geceleri olan öksürük daha uzun süre devam eder.

Tedavi: Bilinen tedavisi yoktur fakat semptomları şu şekilde tedavi edilebilir:

■ İlk birkaç gün çocuğu evde tutmak iyi bir fikirdir. Aktivite sınırlaması yapmaya gerek yoktur hatta aktivitede bulunmak doğal bir dekonjestan (tıkanıklık giderici) olan adrenalini salgılatır.

■ Kurumuş burun salgılarını yumuşatmak için serum fizyolojik içeren burun damlalarının kullanılması (alkol içerenleri kullanmayın, hassas burun mukozasını yakabilir) faydalıdır. Ilık suyu damlalıkla burun deliklerine damlatarak da burnu açabilirsiniz (her burun deliğine iki veya üç kere).

Damlalar, çocuğunuz yemeğini yemeden veya uyumadan önce damlatılırsa daha faydalı olur. Damlalığı kullanmadan önce 15 dakika süreyle cebinizde veya gömleğinizin içinde ısıtın.

■ Burun salgılarını temizlemek için nemlendirin.

■ Vazelin veya benzer bir merhemi burun deliklerinin kenarlarına ve burnun altına sürerek kurumasını ve acımasını engelleyin. Ancak vazelin burnun içine kaçmamalıdır yoksa nefes almayı güçleştirebilir.

■ Altına kitap veya yastık koyarak karyolanın veya yatağın baş tarafı yükseltin ve soluk almayı kolaylaştırın.

■ Çocuğunuzun terlik veya çorap giymesini sağlayın; ayaklar soğuk olduğunda kan dağılımı değişerek burnun akmasına neden olabilir.

■ Doktor tarafından önerildiyse dekonjestan kullanabilirsiniz; ancak küçük çocuklarda pek etkili değildir.

■ Kuru öksürük nedeniyle çocuğunuzun uyku düzeni aksıyorsa ve doktor tarafından önerildiyse öksürük şurubu kullanın.

■ Ateş yüksekse aspirin olmayan bir ateş düşürücü kullanabilirsiniz. Önerileri için doktorunuza başvurun .

■ Piyasada satılan dekonjestan burun damlası veya sprey kullanabilirsiniz, ancak bunun doktor gözetiminde olması gerekir. 3 günden fazla kullanıldığında tıkanıklığı daha da kötüleştirebilir. Bazıları toksik olabilir.

■ Yalnızca ikincil bakteriyel enfeksiyon (orta kulak iltihabı veya zatürree) geliştiğinde antibiyotik verilir. Antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir.

Diet değişiklikleri Bol miktarda sıcak sıvı (tavuklu çorba özellikle etkilidir) ve besleyici diet alınmalıdır. Her gün en az iki veya üç kez C vitamininden zengin besinler alınmasına dikkat edin. Sık sık az yemek, üç öğün ziyafetten daha fazla iştah açıcı olabilir. Süt alımını sınırlamaya gerek yoktur; yaygın inanışın tersine, mukus üretimini artırmaz.

Korunma/önleme Sağlık kurallarına uyulması gerekir. Çocuğunuzun yanında sigara içilmesini yasaklayın ve evin içini kötü kokutabilecek odun sobası kullanmayın. (Tütün ve odun sobasının dumanı soğuk algınlığına karşı direnci azaltır; eğer bir odun sobanız varsa bacasını kontrol edin.)

Çocuğunuzu enfekte bireylerden uzak tutun ve soğuk algınlığı geçirmiş birine dokunduktan sonra el yıkamayı âdet haline getirin; genelde sık sık el yıkanmasını destekleyin.

Soğuk algınlığı mikropları bulunan yerleri alkol-fenol içeren solüsyonla (Lizol gibi) dezenfekte edin ve hastalığın yayılmasını önlemek üzere diğer ipuçlarını uygulayın. Ancak hiçbir şeyin (steril bir odaya hapsetmek dışında) çocuğunuzu soğuk virüslere karşı tamamen koruyacağını düşünmeyin.

Ortalama bir çocuk yılda 6-8 kere soğuk algınlığı geçirir; bazılarında bu sayı dokuz veya onu bulur, çocuğunuz yeterince sağlıklı büyüyüp gelişiyorsa kaç kez soğuk algınlığı geçirdiğinin pek bir önemi yoktur.

Olası komplikasyonlar. Kulak enfeksiyonu, sinüs enfeksiyonu ve nadiren zatürree.

Doktoru ne zaman aramalı. Çocuğunuz letarjikse (sürekli uyukluyorsa), iştahı yoksa, veya uyuma zorluğu çekiyorsa, burun veya boğazından sarı-yeşilimsi renkte, kötü kokulu bir akıntı veya balgam (flegm) geliyorsa, hırıltılı soluyorsa ve normalden daha hızlı soluk alıp veriyorsa, göğüs sıkışması tarif ediyorsa; diğer semptomlar geçtikten sonra devam eden ya da kötüleşen öksürük varsa; boğazında ağrı varsa,

yutma güçlüğü varsa veya boğazı kızarmışsa ,boğazındaki bezlerde şişkinlik varsa, sürekli kulaklarını çekiştiriyorsa veya gece yarısı huzursuz bir şekilde ağlayarak uyanıyorsa; 38.9°C nin üzerinde ateşi varsa ya da 4 günden daha uzun süredir düşük dereceli bir ateşi varsa veya iyileşeceğine daha kötüleşiyorsa doktorunuza haber verin. Ayrıca semptomlar 10 günden uzun sürerse de doktorunuzu arayın; bu ikincil sinüs enfeksiyonunu akla getirir.

Not: Çocuğunuz sık sık soğuk algınlığı geçiriyorsa ya da devamlı hasta oluyorsa alerji olasılığını düşünün.

SOĞUK ALGINLIĞINI ANLATAN VİDEO

Hasatlıkların Bitkisel Tedavisi

■ YÜZÜNÜZE KREM YERİNE SÜT SÜRÜN

Soğuk kış günlerinde yüzünüze sabahları krem yerine pastörize ve pişirilmemiş sütü bir pamukla sürmeyi deneyin, hem yüzünüz daha canlı olacak hem de cildiniz kirli hayanın zararlı etkilerinden korunacaktır.

■ BAL MUCİZELERİ

Hücre gelişiminde çok fayda sağlayan bir besin maddeidir. Soğuk su ile karıştırılıp içildiğinde ishal kesici, ılık su ile içildiğinde ise müshil etkisi yapar.

Kalp çarpıntısı ve yüksek tansiyondan şikayet edenler için çok faydalı bir besin maddesidir.

Bulundurduğu enzimler sayesinde bağırsaktaki mantarları ve zararlı bakterileri yok eder.

Sütle beraber içildiğinde sinir sistemini yatıştırıcı etki yapar. Karabiberle karıştırılarak merham şeklinde sırta sürülürse sırt ağrılarına iyi gelir.

Bağırsak yaralarını iyileştirir, mide ağrılarını keser. Sarılık hastalığının tedavisinde yemeklerden önce birer kaşık alındığında çok etkilidir. Ölçek çorba kaşığı olarak düşünülecektir.

■ KULAĞA BÖCEK VEYA SİNEK KAÇARSA

Kulağınıza sinek kaçarsa ve siz bunu çıkartmakta zorlanırsanız kesinlikle temizleme çubukları kullanarak çıkartmaya çalışmayın, yapılacak ilk iş kulağa bir kaç damla zeytinyağı damlattıktan sonra bir müddet bekleyin böceğin hareketsiz kaldığını hissederseniz boğularak ölmüş demektir.

Daha sonra böceğin kaçtığı kulağınızın olduğu tarafa yan yatın beş dakika kadar bekleyin böcek kendiliğinden çıkmaz ise bir kulak burun boğaz hekimine müracaat ederek böceği çıkartın.

■ KISA SÜRELİ ZAMANLAMA İLE ZAYIFLAMAK

Kısa süreli zayıflama rejimini uygulayanlar bunu kısa periyotlar halinde tekrarlarlarsa safrakesesinin çalışma ritmini etkileyerek safrakesesi taşı oluşmasına zemin hazırlarlar. Bu nedenle çok sık zayıflama rejimi tekrar etmek yerine belli bir düzende yemek alışkanlığı edinin.

■ KAN DOLAŞIMINDAN RAHATSIZ OLANLAR

Kan dolaşımından rahatsız olanlar genellikle bacaklarından şikayet ederler, kan dolaşımı bozukluğu çekenler bir de gün aşırı bacaklarına sülük vurdurmayı denesinler kısa zamanda sorunlarının azaldığını göreceklerdir.

■ ASABİ KADINLARA GEBELİK TESTİ

Asabi hanımlar veya olaylar karşısında çabuk heyecanlanan, aşırı tepki gösteren hanımlara yapılacak hamilelik testleri eczanelerden alınan ilaçlarla evde uygulanıyorsa test birkaç kez arka arkaya yapılmalıdır. Çünkü asabi veya çabuk heyecanlanan hanımların kendi kendilerine yapacakları bu tip testler her zaman tam netice vermez.

5 Haziran 2010 Cumartesi

Brokoli

BROKOLİ HAKKINDA YARARLI BİLGİLER
Belki de Temel Reis artık ıspanak yerine brokkoli yemeyi düşünmelidir. Bunun nedeni ıspanağın iyi bir yiyecek olmaması değildir. Ama brokkali ve akrabaları olan karnabahar, Brüksel lahanası ve lahananın kansere karşı koruyucu olduğu hakkında kanıtlar artmaktadır.

Bu sebzelerde bulunan sülforafar adlı kimyasal bir maddenin tümör büyümesini engellediği saptanmıştır. Bu madde, kanser yapıcı maddeleri etkisiz hale getiren ve vücuttan uzaklaştırılmasına yarayan “faz 2 enzimlerinin” artmasını sağlamaktadır.

Bu sebzelerdeki diğer kimyasal bileşenler de halen araştırılmaktadır. Yani, Temel Reis gibi siz de brokkolinin öğünlerinize daha sık girmesi için uğraşmalısınız.

Çocukların Beslenmesi Büyümesi ve Gelişmesi

KİLO MESELESİ:
Ya çocuğumuzun çok iri olduğundan ya da yeteri kadar iri olmadığından yakmıyoruzdur. Bu durumda ya zayıfın moda olduğunu düşünüyoruzdur ya da tombik ve gamzeli görünümde bir çocuğun mükemmel olduğu şeklinde eski moda bir görüşümüz var demektir. Fakat her iki tutum da uygun değildir: çocuklar farklı hızlarda kalori kullanan bireylerdir.

Bazıları hayatları boyunca ortalamadan daha yuvarlak hatlara sahip olacaklardır. Diğerleri ise anne babaları ne kadar uğraşırlarsa uğraşsın yeteri kadar iri olamayacaklardır. Ayrıca, hayatın ilk yıllarındaki beden yapısı daha sonraki kilo ve yapının belirleyicisi değildir. Erken dönemde beden şekli, yeme ve egzersiz konusunda öğretilen tutumlar genellikle genetik mirası değiştirebilir.

ŞİŞMAN ÇOCUK
İrilik gözlemciye göre değişen bir kavramdır. Bu gözlemciler, bugün pek çoğumuzun olduğu gibi, şişman bir çocuk yetiştirmekten korkan ebeveynler olduklarında iş daha da önem kazanır. Ancak gözlenen kilo fazlası her zaman büyüme çizelgesine yansımayabilir. Pek çok ebeveyn normal çocuk iriliğini ve çocuk beden yapısını gelişmekte olan şişmanlıkla karıştırırlar.

Tombul yanaklar, yuvarlak göbek, gamzeli dirsek ve dizler, karakteristik küçük çocuk özellikleridir ve kilo fazlalığına işaret etmezler.
Eğer çocuğunuzun şişman olduğundan şüphe ediyorsanız marketin diyet yiyecekleri bölümüne gitmeden önce doktora gidin. Doktor çocuğunuzun gerçekten şişman olup olmadığım araştıracak ve bir strateji belirleyecektir. Aynı zamanda doktor iki soruya yanıt arayacaktır: Birincisi; Çocuğunuz gerçekten aşırı kilolu mu görünmektedir? İkinci olarak; Çocuğunuzun kilosu yaş, cinsiyet ve boyuna göre ortalamanın %20 veya daha üstünde midir?

Eğer her iki sorunun yanıtı da hayır ise kilo ile ilgili endişeleriniz yersizdir; bu yuvarlak fizik yapısı yavaş yavaş daha normal boyutlara inecektir. Gelecekte çocuğunuzun daha zayıf olmasını garantilemek istiyorsanız ya da siz veya eşiniz hayatınız boyunca kilo sorunu ile uğraşmış olduğunuz için çocuğunuzun da aynı kadere sahip olmasını istemiyorsanız bundan sonraki uyarılan takip edin. Bu öneriler, hem şişman çocuklar hem de şişmanlama eğiliminde olan çocukların şişmanlamaması için benimsenebilir.

Eğer çocuğunuz gerçekten kilolu ise yeme alışkanlıklarını değiştirmek daha da önem taşır. Her ne kadar bu yıllardaki kilo fazlalığı.erişkinlikte şişmanlama riskini artırmıyorsa da yaşındaki kilolar bu riski artırmaktadır (aşırı kilolu olan çocukların %10 ila 40′mm erişkinlikte %50-80 oranında şişman olacağı düşünülmektedir). Öyleyse çocuğunuzun iyiliği için şimdiden önlem almalısınız, Bunun için:

Çocuğunuzun yedikleri nelerdir? Şimdilik çocuğunuzun hızla çoğalan yağ hücreleri için endişe etmek yerine, geliştirdiği yeme alışkanlıklarına önem vermelisiniz. Çocuğunuzun abur cubur yeme alışkanlığı edinmesi sonu gelmez bir kilo problemi anlamına gelebilir. Diğer taraftan çocuğunuzun tahıllar, meyve ve sebzeler, yağı düşük süt ürünleri (2 yaşından sonra) ve meyve ile tatlandırılmış yiyeceklerden hoşlanması daha sonraki kilo ve sağlık problemlerim önleyebilir.

Vücutta toplanan aşın yağın temel sebebi diyette fazla miktarda yağ olmasıdır. Çocuğun aldığı yağ veya kolesterol miktarı kısıtlanmamalıdır ancak, aşırı miktarda yağ alımından kaçınılmalıdır. Kızartma ve cips gibi yağlı yiyeceklerle beslenme her yaşta dengeleri bozabilir. Bir çocuk 2 yaşını doldurduğunda kalp dostu yeme alışkanlıklarına başlanması uzun vadede hem sağlık hem de normal büyüme ve kilo artışı için gereklidir.

Bunun için düşük yağlı ya da yağsız süt, az yağlı peynir, yoğurt ve diğer süt ürünlerini seçin; et porsiyonlarını küçültün; bütün yumurta veya yumurta şansı tüketimini haftada 3 ile sınırlayın (yumurta aklan pişmiş oldukları müddetçe istenen sıklıkta yenilebilir). Ancak yağın gereğinden az miktarda alımı da çocuklukta ve hatta 2. yaştan sonra bir sorun oluşturabileceği için doktor denetiminde olmaksızın yağ miktarını kalorinin %30′unun altına indirmeyin.

Ve hâlâ başlamadıysanız artık diyet açısından çocuğunuza örnek olmaya başlayın.
Çocuğunuzun içtiklerinin miktarı nedir?
Pek çok çocuk, özellikle de biberondan içen çocuklar pek çok gereksiz kalori almaktadır. Sıklıkla da bu içecek elma suyu olmaktadır (sağladığı kaloriye göre elma suyunun besleyici değeri düşüktür). Bardak kullanımına alıştırırken meyve sularını özellikle elma suyunu suyla karıştırmak kalori miktarının azalmasına yarayabilir.

Çocuğunuz ne zaman yemek yemektedir?
Küçük hareketli çocukların diyetlerinde ara öğünlerin yeri büyüktür. Çocuklar yeniden enerji almadan öğünler arasında 4-5 saat geçiremezler. Ancak, kilo kontrolü hedefleniyorsa bu ara öğünlerin çok sayıda olması sorun yaratabilir. Bu nedenle kahvaltı ile öğlen yemeği, öğlen yemeği ile akşam yemeği arasında ve uykudan önce besleyici ve orta derecede kalori içeren ara öğünler hazırlanmalı ancak ara öğün sayısı bununla sınırlı kalmalıdır.

Çocuğunuz yemekleri nasıl yemektedir?
Kaşıkla beslenen çocuklar istediklerinden ya da gerek duyduklarından daha fazla besin alırlar. Bu nedenle kendini besleme konusunda çocuğunuza olanak tanıyın. Eğer yiyeceklere ilgisi azalırsa yemeyi sonlandırın. Çocuğunuzu “tabakların temizlenmesi” gibi uğraşlara alıştırmayın. Tabaklarını temizleyen çocukların daha sonra kilolu oldukları bilinmektedir. Çabuk yemek yiyenler de aşın kilolu gruba daha kolay dahil olmaktadırlar. Eğer çocuğunuz yiyecekleri hızlı yiyorsa konuşarak ya da başka şeylere dikkatini çekerek yeme hızını düşürmeye çalışın.

Çocuğunuz neden yemek yemektedir?
Yemek için tek bir sebep vardır: Açlık. Erken dönemde bu dersi öğrenen çocuklar ileri dönemde nadiren yeme veya kilo sorunları yaşarlar. Yemek alışkanlığı bir rahatlama yolu, gerilimden kaçış, can sıkıntısından uzaklaşma ya da dikkat çekme yolu olduğunda sorun başlar. Çocuğunuza ağlamaması için kurabiye, markette sessiz durması için şeker, siz işinizi yaparken oyalanması için cips önermeyi tamamen bırakın. Siz yanlış sebeplerle yiyecek önermeyi bıraktığınızda, çocuğunuz da yanlış sebeplerle yemek yemeyi terk edecektir.

Çocuğunuz ne kadar aktif? Hareket etmek yerine yemek yiyen çocuklar için fazla kilolar şimdi olmasa da gelecekte bir sorun haline dönüşecektir. Şimdiden çocuğunuzu spor klüplerine yazdırmasanız da koşmasına, tırmanmasına, zıplamasına ve yürümesine fırsat tanımanız şarttır. Kendinizin de ona söylediğiniz gibi davranmanız elbette önemlidir. Hep birlikte egzersiz yapan bir aile ömür boyu ince kalacaktır.

Çocuğunuz ne kadar televizyon seyretmektedir? Şişmanlığı engellemek için egzersiz yapmak ne kadar yararlıysa, televizyon seyretmek de o kadar zararlıdır. TV seyretme alışkanlığı bu yaşlarda başlayarak ileri yaşlarda da devam eder. Bu nedenle TV seyretme saatleri kısıtlanmalıdır.

Unutmayın ki ne kadar kilolu olursa olsun çocuğunuza rejim yaptırmamalısınız. Büyüme ve gelişme için çocukların kaloriye ihtiyaçları vardır. Amaç, şişman bir çocuğun kilo vermesi
değil, sağlıklı büyüme ile birlikte kilo artış hızının yavaşlatılmasıdır.

ZAYIF ÇOCUK
Zayıflık da şişmanlık gibi görecelidir. Gözlemci ebeveyn olduğunda, değerlendirmeler çarpıtılabilir. Bu nedenle gördüğünüze inanmak yerine klinik olarak çocuğunuzun zayıf olup olmadığını doktorunuzdan öğrenin. Eğer doktorunuz, çocuğunuzun büyümesinden ve genel sağlığından memnunsa endişelerinizi bir tarafa bırakıp çocuğunuzu olduğu gibi kabul etmeye çalışın.

Eğer çocuğunuz gerçekten zayıfsa doktorunuzla birlikte bunun nedenini anlamaya çalışmalısınız. Sorunun temelinde çocuğunuzun neler yediği ve yediğinin nicelik ve niteliği yer aldığından 1 -2 hafta boyunca bir günlük tutmanız istenebilir. Bu günlükte çocuğun yalnız ne yiyip içtiği değil ne zaman ve hangi koşullarda yediği de not edilmelidir (çocuğun yediklerinin kaydı her zaman kolay tutulamaz çünkü genelde her öğünün bir kısmı yüzünde, giysilerinde, mama sandalyesinde ve yerlerde olacaktır).

Günlüğün değerlendirilmesi ile anlaşılabilecek çoğu etken zayıflıktan sorumlu olabilir. Neyse ki, bunların büyük kısmının çözümü mümkündür:
Aşırı sıvı alımı Pek çok çocuk su, meyve suyu, içecek ve sütle doyar ve böylece katı besinlere yer kalmaz. Bu nedenle sıvıları kısıtlayın
Dikkatin kolay dağılması. Yemek saatinde oyuncakları, kardeşleri ya da TV ile dikkati dağılan bir çocuk yeterince yemeden masadan kalkılabilir. Bu etkenleri kısıtlayın.

Girişkenlik eksikliği. Bazı çocuklar açlıktan hiç şikâyet etmezler; hiç yiyecek bir şey istemedikleri için de ebeveynleri onlara yiyecek vermeyi unutabilir. Bu çocuklar için her gün aynı saatte düzenli öğün ve ara öğünler hazırlanmalıdır.
Yemek sandalyesinin rahatsızlığı. Masada rahat oturamayan bir çocuk tüm öğünü bitirecek kadar uzun süre sabredemez.

Hoş olmayan yemek koşulları. Stresli yemek koşullan, tıpkı erişkinlerde olduğu gibi çocukların da iştahını etkiler. Bunun için yemek yemeye uygun, hoş bir ortam yaratın
Hızlı geçen öğünler. Çoğu çocuk yemek yerken yavaştır. Fırsat verilirse gayet iyi beslenebilirler ama acele ettirilirlerse aç olarak masadan kalkabilirler.

Kötü yemek seçimleri. Bazen çocuklara büyüme ve kilo alımına yarayan yiyecekler verilmez. Yağı çok düşük, kalorisi düşük (örneğin, diyet ürünleri gibi), besleyici değeri düşük (abur cuburlar, aşırı işlenmiş ve rafine yiyecekler gibi) yiyecekler bunlar arasındadır. Zayıf çocuğunuz için öğünleri planlarken kalori ve besin yoğunluğu yüksek olan yiyeceklere ve Günlük Düzine’de yer alan besinlere ağırlık verin.

Kendini besleme yetersizliği. Bazı çocuklar kendi başlarına beslenmeye tamamen hazır olmayabilir ve dolayısı ile yeterince yemek yiyemeyebilirler. Kendini besleyebilenler ise buna imkân verilmezse yemeği reddedebilirler
Anne sütüne devam edilmesi. 1 yaşından büyük çocuklar için anne sütü besleyici değildir. Hâlâ anne sütü alan bir çocuk yeterince sıvı ve kati yiyecek alamaz. Bu nedenle anne sütü kısıtlanmalıdır.

İyi planlanmamış ara öğünler. Öğünlerden hemen önce alman besinler iştahı kapatır.
Bunun için ara öğünlere dikkat ediniz
İyi planlanmamış öğün saatleri. Yemek saatini uzun süre bekleyen çocuklar iştahlarım yitirirler. Bunun için acıktıklarında beslenmelidirler.

Zamansız öğünler. Pek çok çocuğun büyümesi için düzenliliğe ihtiyaç vardır. Bunun için mümkün oldukça öğün ve ara öğünleri günün belirli saatlerinde verin.
Bakıcıların neden olduğu yetersiz beslenme. Yuva çalışanları kimi zaman çocukların öğünleri bitirip bitirmediğini izleyemez. Dikkatsiz ya da bilgisiz bir bakıcı çocuğu doğru biçimde besleyemez. Bakıcı tarafından bakılan çocuğunuzun yeterince yemediğinden şüpheleniyorsanız durumu değiştirmeye çalışın. Diyet değişikliği yaparken bakıcıyı da plana dahil etmeyi unutmayın.

Hareketlilik. Bu dönem çocukların çok hareketli oldukları bir dönemdir (hatta bazı çocuklar bir dakika bile yerlerinde durmazlar). Bazen anne babalar yüksek enerji veren yiyeceklerin seçilmesini ihmal edebilirler. Hareketli çocuğunuzun yaktığı kadar kalori almasına dikkat edin. Ayrıca kalori harcamasını azaltmak için gün içinde okuma, bulmaca, lego oyunları gibi sakin etkinlikler için ortam hazırlayın.

Hastalık. Kulak enfeksiyonları, astım, alerji, sindirim sorunları, metabolik bozukluklar, demir ya da çinko eksikliği gibi bir dizi hastalık düşük kiloya neden olabilir. Bazı antibiyotiklerde olduğu gibi kimi ilaçlar iştahı etkileyebilir. Bu gibi olasılıkları doktorunuza danışın.

Stres. Ailenin yemek için baskı yapması, hastalık ya da işsizlik gibi aile sorunları, ayrılık, boşanma, yeni bir bebeğin doğumu, ev taşıma gibi değişiklikler, yuva ya da anaokulunun değişmesi çocuğun iştahını etkileyen stres faktörlerindendir. Çocuğunuzun iştahı stres yüzünden azalmışsa nedeni ortadan kaldırmaya çalışın ve stres azaltma tekniklerini kullanarak çocuğunuzu yatıştırın. Bu işe yaramazsa profesyonel yardım alınız.

ÇOCUKLAR GERÇEKTEN DE BİR GECEDE BÜYÜRLER

Bir gecede kısalan pantolonlar. 1 haftada diz hizasından miniye dönüşen etekler. 1 gün iliklenirken ertesi gün iliklenemeyen gömlekler. Bunun sebebi ya çamaşır kurutucunuz ya da çocuğunuzun hızla büyümesidir. Yeni bir araştırma bebek ve küçükjjocukların 24 saatlik bir süre içinde 0.5-2.5 cm büyüyebildiklerini ortaya koymuştur. Ve bu büyüme atakları arasında hiç büyüme olmayabilir (çalışmada 2-63 gün boyunca büyümenin hiç olmayabildiği de saptanmıştır). Her ne kadar bu çalışmanın başka çalışmalarla doğrulanması gerekse de belki de çocuklar gerçekten 1 gecede büyümektedirler.

YAVAŞ BÜYÜME

Çocukluk yıllarında büyüme şaşırtıcı olabilir. Yenidoğanın boyutlarından gelecekteki boyutları tahmin etmek olanaksızdır. Bazı bebekler doğumda küçük olmalarına ve yavaş gelişmelerine rağmen 4 ay ile 2 yıl arasında hızla gelişmeye başlayıp ortalamadan daha uzun olabilirler. Bunun tersine, genetik olarak kısa olan çocukların doğumda boylan uzun olabilir, İlk bir kaç ay boyunca hızla büyüyüp daha sonra büyümeleri yavaşlayabilir. Büyüme tamamlandığında çocukların çoğu anne babalarının boyutlarına ulaşır. Eğer ebeveynlerin biri uzun biri kısa ise çocuklar ikisinin arasında bir boy uzunluğu sergilerler.

Eğer çocuğunuz sağlıklı ve aktifse, beslenmesi iyi, boy ve kilosu birbirine uygunsa ilk 18 ile 24 ay arasında görülen büyüme çizgisindeki düşüşler endişe yaratmamalıdır. Ancak 3. yılda kilo ve boy için büyüme eğrisi yükselmez ve büyüme düzenli bir hızda ilerlemezse altta yatan bir sorun olabilir.

Boy ve kilo 5. persentilin altında ise ya da kilo 2 persentil daha düşük ise, çocuk ilk 3 ay kilo aldığı halde aniden zayıflarsa ve özellikle bu belirtilerin herhangi biri halsizlik, huysuzluk ya da davranış değişiklikleri ile birlikte ortaya çıkarsa gelişme gecikmesi sendromundan (GGS) şüphe edilmelidir. Bu durumda doktorun araştıracağı nedenler aşağıda sıralanmıştır:

Anne karnındaki büyüme geriliği. Gestasyonel yaşa göre küçük doğan çocuk, yaşıtlarına henüz erişememiş olsa da gelecekte onlan yakalayabilir; miadında 2 kg altında doğan çocuklar her zaman ortalamadan küçük olabilirler.

Yapısal büyüme gecikmesi. Bazı çocuklar yavaş büyümeye programlanmıştır; kemik gelişimleri yaşıtlarmmkinden 1-4 yıl geri olabilir. Bu tür gecikme ailesel olabildiği gibi yalnız tek bir çocuğu da ilgilendirebilir. Türü ne olursa olsun endişe edilecek bir durum değildir. İlk ergenlik yıllarında zorlanmalarına ve daha çok duygusal destek gereksinimlerine karşın normal boya erişirler, hatta uzun boylu olabilirler.

Hastalık. Bazen çocuğun gelişme gecikmesinin altında bir hastalık bulunabilir. Bu hastalık diyabet, hormon eksikliği gibi iç salgı bezleriyle ilgili bir bozukluk ya da sindirim sistemini, böbrekleri, kalbi, akciğerleri ya da kemikleri etkileyen bir problem olabilir. Kurşun zehirlenmesi ve çinko ya da demir eksikliğinin ilk belirtileri GGS’ye benzediğinden doktor bunlan da araştırabilir.

Stres ve yoksunluk. Ciddi duygusal stres ya da yoksunluk GGS gelişimine katkıda bulunabilir.

Büyüme hormonu eksikliği. Büyümesi yetersiz olan çocukların küçük bir kısmı büyüme hormonu eksikliği çekiyor olabilir. Bunların bir kısmına hormonun sentetik formları ile tedavi gerekebilir. Tedaviye en uygun adaylar boyu kısa olan, büyüme hızı normalin altında seyreden, “taş bebek yüzlü”, gövde kısalığı gösteren ve kan şekeri düşük olan çocuklardır. Bozukluktan daha çok erkek çocukları etkilenir ve zaman zaman bu çocukların penis boyları küçük olup testısleri inmemiş bulunabilir.

ÇOCUKLAR NASIL BÜYÜR?
Her dönemde çocuğun büyüme hızı farklı yıllarda kilo artışında yavaşlama olur. Doğduklarında ve ilk yıl içinde nasıl bir me hızı tipik olarak aşağıdaki gibidir: gelişim göstermiş olurlarsa olsunlar.
BOY
Yaş Büyüme
Doğum-1 yaş 18-25 cm
1-2 yaş 10-13 cm
2-3 yaş 5-6 cm
AĞIRLIK
Yaş Artış
Doğum-1 yaş 5.5-8 kg
1-2 yaş 1 3/4 – 2 3/4 kg
2-3 yaş 1 3/4 – 2 l/2 kg

Sebebi bilinmeyen GGS.Kimi zaman GGS için neden bulunamayabilir. Yine de beslenmenin düzenlenmesi ile tedavi mümkündür. Sosyal, duygusal, fiziksel ve zihinsel gelişimi etkileyebileceğinden GGS’nin tanınıp tedavi edilmesi önem taşır.

30 Mayıs 2010 Pazar

Civan Perçemi Yağı

CİVAN PERÇEMİ -ACHİLLEA MİLLE FOLİUM

Diğer İsimleri :Akbaşlı, Binbir Yaprak Otu, Kandil Çiçeği, Barsama Otu

Kullanılan Kısımları : Sap ve çiçekleri

Kullanıldığı Yerler:

Dahilen Kullanılışı: Civan perçemi en güzel kan dindirici bitkilerden biridir. Ciğer, mide ve basur kanamalarında, safra kesesindeki kramp ağrılarını giderici, mide, bağırsak ağrılarında, idrar artırıcı, iştah açıcı, gaz ve adet söktürücü, ülser ve gastritte, ülser ve gastrit ağrılarını dindirmede kullanılır.

Terletici, kuvvet verici, uyarıcı, balgam söktürücü, astımda, kan temizleyici, soğuk algınlığında, öksürükte, bağırsak nezlesinde, kadın hastalıklarında, rahim kanserinde, ciğer kanserinde, adet göremeyenlerde, menapozda, ishal kesici, mide ve bağırsak iltihaplarında, vücuttaki iltihabı kurutucu, bulantı, baş ağrısı, baş dönmesi, migrende, kan yapımını düzenleyici, kemik iliği hastalığında, romatizmal ağrılarda, sırt ağrılarında, bağırsakları çalıştırıcı, dolaşım sistemi rahatsızlıklarında, angina pektoris (kalp ağrısı) te, damar kramplarında, karaciğer şişmesinde, ağrılı kafa basıncı, ağrılı ve yaşlı göz hastalıklarında, mesane ve böbrek ağrılarında, böbrekleri çalıştırıcı, mikrop öldürücü, gaz giderici olarak kullanılır.

Analeptik (uyarıcı), karaciğerin fonksiyonlarını artırır, sinirleri yatıştırır, solucan düşürücü, kalp damarlarının daralmasında, solunum yolu rahatsızlıklarında, yüksek tansiyonda faydalıdır. Etkili ve zararsız bir bitkidir.

Kullanılışı: 1 bardak kaynar suya, 10 gr ufalanmış bitki konur, 10 dk. bekletilir, günde 2-3 bardak içilir.

Yan Etkileri: Aşırı doz kabızlığa sebebiyet verebilir, allerjik belirtiler ortaya çıkabilir (ellerde kaşınma, deride kabarcıklar gibi). Hamileler kullanmamalıdır, düşüklere sebep olabilir.

Civan Perçemi Yağı: Sedefte, civan perçemi, zerdeçal, biberiye yağlan içilir.

KANSERİ YAVAŞLATAN HATTA DURDURAN BİR REÇETE

100 gr yoğurt otu, 100 gr civan perçemi, 100 gr ısırgan, 300 gr tıbbı nergiz (tıbbı öküz gözü -aynısafa çiçeği) karıştırılır, 1 bardak kaynar suya, 1 tutam konur, 10 dk bekletilir, günde 6-7 bardak içilir.

Haricen Kullanılışı: Vajen kaşıntılarında, banyo sureti ile kullanılır. Kol ve bacaklardaki sinir iltihaplanmalarında yıkamak sureti ile faydalı olur.

Rahim düşüklüğünde; banyo suyuna katılarak uzun müddet banyo yapmaya devam edilmelidir.

Yumurtalık iltihaplarında da aynı şekilde kullanılır.

Egzamada haşlanan suyu ile kompres yapılır, diş etleri iltihabında gargara şeklinde kullanılır, burun kanamalarında haşlanan suyundan buruna çekilmek sureti ile kullanılır, yara iyi edicidir. Bilhassa basur da etkilidir. Haşlanan civan perçemi posası şiş, yara, ekzama, varis vs. de lapa şeklinde kullanılır.

Yara iyi edici ve basur ağrılarını dindirici olarak taze yapraklar sıkılır, elde edilen usare bir beze emdirilir, yaraların veya basur memelerinin üzerine konur, günde 2-3 defa değiştirilir.

(Miyomda) (kas dokusunda gelişen iyi huylu tümör) günde birkaç kere banyo yapmak sureti ile faydalı olur.

Deri çöküntülerinde; 20 dk haşlanan suyu ile yüze kompres yapılır, kuruyanca tekrar sürüp yatılır.

Kullanılışı: 1 bardak suya, 10 gr bitki konur, 10 dk kaynatılır, süzüldükten sonra kullanılır. Rahatlatıcı ve (kapiller) kılcal damarları açıcı olarak banyo suyuna 1 avuç bitki konur, küvette 10 dk oturulur.

Ciğer Otu

CİĞER OTU -PULMONORİAOBSCURA

Diğer İsimleri: Akciğer Otu – Karaciğer Otu

Kullanılan Kısımları : Yapraklı dallan ve çiçekleri

Dahilen Kullanılışı: Akciğer hastalıklarına çok iyi gelir. Bronşitte faydalıdır. Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser, nefes borusunda ve akciğerde meydana gelen nezlelerde faydalıdır, idrarı söktürür, mesane, böbrek ve bağırsak rahatsızlıklarında kullanılır, boğmaca, kan kusma, grip rahatsızlıklarına çok iyi gelir.

Kullanılışı: 1 bardak kaynar suya, 10-12 gr ufalanmış ciğer otu yaprak veya çiçeği konur, 10 dk bekletilir, günde 3 bardak içilir. Ciğer otu toz haline getirilir, 1 çay kaşığı bir miktar süt içine konulur, günde 3 defa içilir.

Haricen Kullanılışı: Yaralarda ve iltihaplı cilt hastalıklarında ciğer otu toz haline getirilir, yaralara serpilir.

Boğaz iltihabında gargara yapmak sureti ile kullanılır. Basurda ve meme çatlaklarında kaynatılan ciğer otu suyu ile meme uçlarına banyo yapılır. Donmuş uzuvlar bu su ile yıkanırsa faydalı olur. Yanıklarda da kullanılır.

1 bardak suya, 15 gr bitki konur, yarıya ininceye kadar kaynatılır, bu su ile gargara yapılır, pansuman yapılır. Ciğer otunun hiçbir yan etkisi yoktur.

Çiriş Otu Kökü

ÇİRİŞ OTU KÖKÜ -ASPHODELÜS AESTİVUS EREMU- RUS SPECTABİLİS

Diğer İsimleri: Sarı Çiriş

Kullanılan Kısımları: Kökleri

Kullanıldığı Yerler:

Dahilen: Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser, memeli basuru tedavi eder, mafsal ağrılarını dindirir, idrar söktürür, aybaşı kanını çoğaltır.

Haricen Kullanılışı: Saç kıran tedavisinde kullanılır, deri sivilcelerinde, çıban, kabarcık ve benzeri yerlerde kullanılır.

Yaralarda et bitirmek için ve saç kıran tedavisinde yumruları sıkılır. Elde edilen suyu hastalıklı bölgeye sürülür. Uyuz ve frengi tedavisinde merhem yapılarak kullanılır.

Çocuk fıtığında çiriş, arpa unu ile karıştırılır, sirke ile hamur haline getirilir,lapa şeklinde fıtığın üzerine konulur.


ÇİRİŞ OTU KÖKÜ -ASPHODELÜS AESTİVUS EREMU- RUS SPECTABİLİS

Diğer İsimleri: Sarı Çiriş

Kullanılan Kısımları: Kökleri

Kullanıldığı Yerler:

Dahilen Kullanılışı: Kadınlarda görülen beyaz akıntıyı keser, memeli basuru tedavi eder, mafsal ağrılarını dindirir, idrar söktürür, aybaşı kanını çoğaltır.

Haricen Kullanılışı:Saç kıran tedavisinde kullanılır, deri sivilcelerinde, çıban, kabarcık ve benzeri yerlerde kullanılır.

Yaralarda et bitirmek için ve saç kıran tedavisinde yumruları sıkılır. Elde edilen suyu hastalıklı bölgeye sürülür. Uyuz ve frengi tedavisinde merhem yapılarak kullanılır.

Çocuk fıtığında çiriş, arpa unu ile karıştırılır, sirke ile hamur haline getirilir, lapa şeklinde fıtığın üzerine konulur.

Zatürreye karşı kurutulmuş çiçeklerinden yapılan çaydan günde 3 fincan içilir.

Haricen Kullanılışı: Yorgun ve sızlayan ayaklara çiçekleri ezilerek elde edilen suyu sürüldüğünde acılarını dindirir.

Çingene Otu, Çit Sarmaşığı

ÇİNGENE OTU -LYCOPUS EUROPAEUS

Diğer İsimleri: Kurt Ayağı

Dahilen Kullanılışı: İshal kesici, kan dindirici ve ateş düşürücüdür.

Çingene otu troid bezinin lüzumundan fazla çalışmasını önler. Bu hastalığın sebebiyet verdiği kalp çarpıntısını giderir.

ÇİT SARMAŞIĞI -CONVOLVULUS SEPİUM

Diğer İsimleri: Ak Sarmaşık

Kullanılan Kısımları : Çiçekli dalları ve kökü

Kullanıldığı Yerler:

Dahilen Kullanılışı: Çiçekli dalları ve bilhassa kökü safra söktürücü, müshil, idrar ve ter söktürücü, mide ve bağırsak nezlesinde çok faydalıdır. Ateş düşürücüdür. Kabızlığa karşı kökleri toz haline getirilir, günde 2 çay kaşığı içilir. Uzun müddet kullanılmamalıdır.

Obezite, Aşırı Kilo Alma, Şişmanlık

OBEZITE

Yol açan zihinsel davranış kalıbı:
Hiçbir astrolojik belirti, obeziteye açık bir eğilim göstermemektedir. Ancak Jüpiter gezegeninin bolluğu, abartıları ve fiziksel büyümeyi yönettiği
göz önünde bulundurulduğunda, bu gezegenin enerjisi kilo almayla ilişkili olduğu görülebilir.

Birçok insanın aniden, herkesle aynı miktarda ve kalitede yemek yemelerine rağmen aniden şişmanladıklarını hiç fark ettiniz mi?

Bu vakalarda kilo artışı içsel kırılganlıkla ve korunma ihtiyacı hissetmekle alakalıdır. Kalın cilt dokusu bir nevi “korunma katmanı” işlevi görür. Bu korunma, zihin tarafından farkında olmadan yollanan, korunma ve duygusal şefkat “talep eden” uyarılar sayesinde vücut bulur. En sık rastlanılan durumlardan biri de obezitenin kişi işini kaybettiğinde veya duygusal iliş-kişinde ciddi bir ayrılık yaşadığında ortaya çıkmasıdır. Bu olayların sonu-cunda kişi içinde bir boşluk hisseder ve zihin, kaybedilmiş olan şefkat ve güveni sağlamak amacıyla bu boşluğu bilinçsiz olarak yağ ile doldurur.

Kilo artışı aşırı zihinsel faaliyetle de ilişkilendirilebilir. Obezler geniş bir hayalgücüne ve olağanüstü bir yaratıcılığa sahiptirler. Asıl sorun, bu kişilerin bir amaca ulaşmak için hazırlıkyaparken aşırıya kaçmalarıdır. Zihinsel uyarıların çokluğundan dolayı beden aynı anda birçok iş yapması gerektiğini hisseder ve fikirlerin gerçekleştirilmesi için bir yakıt işlevi gören yağı depolamaya başlar. Fakat fikirler gerçekleşmediği için yağ, depolandığı halde kalır.

Önerilen yeni davranış biçimi:

Öncelikle içindeki boşluğu tanımla. Çözüm bulmanın tek yolu, zaafının bilincine varmandır. ikinci adım, bu içsel boşluğun kabul edilmesidir. Üçüncü adımda kendini olduğun gibi severek ve kendine değer vererek bu boşluğu doldurmalısın. Besin kaynağın kendine duyduğun sevgi olmalıdır, yemek değil. Gerçekten kendi içine girebildiğin anda boşluk ortadan kaybolacak, çünkü kendi kendini dolduracaksın. Artık içinde bir boşluk olmadığı için bedenin de yağ depolamaya son verecek. Yağın içsel boşluğunu doldurduğunu unutma.

ÖNERİLER:

•Sabahlan ılık su içerisine bir çubuk tarçın, birkaç damla limon suyu, iki karanfil atın, biraz beklettikten sonra tüketin.
•Bir çorba kaşığı organik elma kurusu ve bir çorba kaşığı organik kuş burnunu karıştırıp çay gibi demleyin. On dakika bekletin, içine limon ve taze nane yapraklan atarak tatlandırdıktan sonra için.

•Gün içinde yeşil çayı üç bardak tüketebilirsiniz.
•Birer tutam ıspanak, kuzukulağı, semizotunu yıkayın, süzün ve doğrayın. Elma sirkesini ve bir tatlı kaşığı zeytinyağı ile tatlandırıp yiyin.
•Sabahlan aç karnına beş yüz gram kaynar suya eşit miktarlarda rnate, biberiye, ıhlamur, yeşil çay ve bir dilim elma atın. Çay gibi demleyip için.

•Bir demet kuzukulağını doğrayıp yıkayın. Bir sap taze soğan, birkaç dal dereotunu doğrayın, biriki parça ufalanmış cevizle birlikte ekleyin. Hepsini iyice harmanlayın. Üzerine lor, zeytinyağı ve nar ekşisi dökerek yiyin.